30 Mayıs 2012 Çarşamba

Hiç Kimse


ne kadar büyüsem de
boyumdan fazlası değilim
ve de bilmediklerimi ayaklarımın altına koysam gene
başım da göğe eğer
korktum mu
evet
kaçtım mı
evet
neyi biliyorum ben peki
ne kadar büyüdüm ki
bu yaşa kadar geldikten sonra
bencilliğimden başka neyi bildim ki
hiç bir şeyi


hiç bir şeyim ben
hiç bir şey bilen bilmeyen
hiç bir şeyim işte


8.10.2010

Giderken


ne uzun oldu yazmıyorum sana
kazandım bir şeyleri
hem de kaybederek bi çok şeyi
çocukluğu ve masumiyeti
samimiyeti ve sevmeyi
hepsi gittiler birer birer çevremden
sahteliklerime bıraktılar yerlerini
sevgi sözcüklerine
ben hiç sevilmedim ki
ben sandığınız korkuluğum sevildi
ve kundağa sarılmamış
kundaklanmış bebeğiniz sevildi
ben yandım


etlerim kemiklerimden ayrıldı
midem ağzımdan aktı
ellerim düştü uçurumlardan
bedenimi zor tuttum
sevmelerimi karşıya geçirdim
kalbimi söküp denizlere attım
ve ben o kanyonlardan da tek başıma geçtim
kimse yokken tuttum kaktüslerin ellerinden


beni beklemeyin artık
ben bu metrisin içinde
kendi tecritindeyim artık
tazminat dönemimi geçtim
yüzünüzde lale izleriyle


gidişinizi ve düşüşünüzü izlemek
acı verici ve yakışmasa da kafiyelere
bazen zevkli bazen zevksiz izleyeceğim hepinizi
tek tek
ellerinizden ne geldiğine bakacağım
ve üzgünüm hiç birinizi tutmayacağım..


25.10.2010

Öldür Beni


Seni unuttuğum gün öldür beni.
Hem de sırtımdan vurarak. 
İzin ver arkamı döneyim. 
Sonraki atışını da havaya yap. 
Yüzünü görmeme izin ver,
Nelere sebep olduğuma,
İzin ver ki,
Ruhum da ölsün orda bedenimle..


Seni unuttuğum gün vur beni.
Sana defalarca söz verdiğim o yerde,
Otobüs terminallerinde, 
Sıralarda.. 


Elimden tut sonra ama,
Sakın bırakma.. 
Ben seni bıraksam bile, 
İstemeden yapmışımdır, 
Sen beni bırakma.. 


16.08.2010

Durup


ben tüm korkulara rağmen
burdayım
konuşuyorum
ama eğer istemiyorsan sen hiç bir şey.


söyle
kendimi bu kadar aşağıya çektim
daha ne var
yerin bin kat dibinde cehennem var


ellerim kanadı
kollarım tuttu
düşüncem yanlış
düşüncem sancıyor


zamana salsam seni
ve sesini duyana kadar
ben de kıssam sesimi


elbet bi gün konusursun,
ya da dayanamam daha fazla
bi gece ansızın
bi deniz kenarında ararım seni
denizin kollarından selamları iletirim sana
hayatımda olup bitenleri anlatırım bi çırpıda
sesim boğazımda takılır yine
durup
seni seviyorum derim


ne olur beni sensiz bırakma..


12.08.2010

Nefret



hayaletin dolaşıyor bu evde

hiç bişey söylemiyorsun
söylüyorsun da
ben duymamaya çalışıyorum
kapılmıyorum
nefretime bile değmezsin
ne de olsa bi hayaletsin
günlerdir görmediğin yüzümü
umarım bi daha görmezsin


tekinsiz yollardan sakınırdın hep beni
bak ben yol oldum
yollara düştüm
cok gittim
kaçtım
ama korkmadım
tekinsiz oldum!


ne bunları söylemeye değersin
ne de bu şarkılara, dinlenmeye
dedim ya
nefretime bile değmezsin
sana nefretimden değil
öfkemden yazıyorum
öyle hızlı ki öfkem
anlaşılmayacak gidişim
sevmelerimden nefret edercesine
intihar eder gibi gidişim
yüreğinin ortasına düşmesini istediğim bi kor
umrumda da değil
ben gideceğim
sen ne olursan ol
ne yaparsan yap
hoşcakal bile demeden...


05.08.2010

Hayatımın En Güzel Akşamı



Gelip de ruhuma dokunduğun
O an, sadece bir an
Ve 100 yılda bir de olsa
Aynı tutkuyu ve heyecanı anımsatır
Tattığım tüm güzellikleri seninle.
Bi son değil
Ne de bi başlangıç
Sevmenin en tutsak olduğu anlarda
İşte en sade ben karşında.
Değeri var
Ama lafı olmaz


Yılların yorgunluğu üstümüzde
Belki de bi durak
Sakin bi koy
Bi uyku arası
Her şeyden soyut, uzak..
İşte en sade halimizle
Evimde oturup çay içer gibi
Yakmışız bitmemecesine bir sigara
Ve son diye diye
Sonlardan kaça kaça 
Ben senle bir anı
Bir ömür gibi yaşadım


Neler var heybemizde
Söylenecek ne çok söz aslında
Ama bir kaçı yeterli
Hayatta kalmak için
Sen bi özlemden şikayet edersin
Ben içimde saklı gerçekleri
Sen bitmemiş aşklardan bahsedersin
Ben geçmiş mutlulukları
Ama her şeye rağmenlerimiz vardır dil uçlarında
Onlar koşarlar yardımlarımıza
Bilmediklerimiz ve cesaret edemediklerimize
Cesaret edip de
Kırılganlığımızı seyrettiğimize.


Sonlar geldi yine bak işte
Son sigaramızı da ay eşliğinde
İnceden karanlığın içinde
Boşluğa bakarken içiyoruz
Ve içimizde lanet ediyoruz
Tüm bitmişlere
Aydınlıklardan korkmuyoruz
Ve kapımızdakilerden asla
Ne çıkar ki sanki?


Sen soruyorsun
Sendeki bu sevgiyi anlayamıyorum
Söyleyecek sözüm yok tabi ki
Verilecek cevabım
Ben seni işte böyle
Bir akşam
Son sigaramı pencerede içtiğim o geceden
Gündüzlerin sevimsizliğinden
Ve vazgeçip uykuya dalışlarımdan
Ben seni her şeye rağmenlerden
Hepsinden daha çok seviyorum


26 Temmuz 2010 Pazartesi
Saat : 17.48

Nehir



Sussam

Söyleyebilir miyim ki?
Konuşsam
Anlatabilir miyim ki?
Aslında seni ne kadar çok sevdiğimi
Ve korktuğumu küçüğüm
Daha çok güzelsin
Büyümelisin


24.07.2010